Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’yi teknoloji ve sanayi alanında küresel bir aktör haline getirmek için çalıştıklarını belirterek, “Kritik teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirmek, yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunmak, özgün ve yenilikçi üretimle küresel değer zincirlerindeki payımızı artırmak en önemli hedeflerimiz” ifadesini kullandı.

Anadolu Ajansı’ndan alınan bilgiye göre Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank; Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin şubat sayısında, SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran’a verdiği röportajda, Türkiye’nin teknoloji yarışındaki yerine ve yol haritasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla küresel piyasalarda rekabet gücünü artırdığına dikkati çeken Varank, “Milli Teknoloji Hamlesi’ni adeta bir milli mücadele olarak görüyoruz ve ülkemizi teknoloji ve sanayi alanında küresel bir aktör haline getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu çerçevede kritik teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirmek, yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunmak, özgün ve yenilikçi üretimle küresel değer zincirlerindeki payımızı artırmak en önemli hedeflerimiz” dedi.

Varank, büyük ve güçlü Türkiye’nin yolunun ekonomik ve teknolojik bağımsızlıktan geçtiğine işaret etti. Hayata geçirdikleri Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile ithal edilen 919 kritik ürünün Türkiye’de üretileceğini belirten Varank, bu programla hedefin 50 milyar dolarlık ithalatın önüne geçmek olduğunu vurguladı. Varank, Türkiye’nin uluslararası alanda öncü olabilecek iş modelleri, ürünler ve hizmetler çıkarabilmesinin, güçlü bir girişimcilik ekosistemine sahip olmasına bağlı olduğunu, son 15 yıldaki yatırımlarla ülkenin girişimci dostu bir ekosisteme sahip olmasını sağladıklarını belirtti.

Bu yatırımlarda Ar-Ge ve inovasyonun öncelikli paya sahip olduğuna işaret eden Varank, startupların finansmana erişimlerini kolaylaştırmak için hayata geçirdikleri fonlara değindi.

Beşeri sermaye en önemli bileşen
İnşallah şu anda 5 olan ülkemizden çıkan unicorn sayısı 2023 sonu itibarıyla 10’a ulaşacak. Bunu başarabilecek ekosisteme sahibiz” değerlendirmesinde bulundu. Beşeri sermayenin sanayi ve teknolojinin gelişiminde en önemli rolü oynayan bileşen olduğuna dikkati çeken Varank, bu kapsamdaki TEKNOFEST, DENEYAP Teknoloji Atölyeleri, 42 Okulları, Gözlem Şenlikleri gibi faaliyetlerden söz etti. Varank, altyapının gelişimine yönelik de Türkiye’nin son 20 yılda yaptığı atılımlara değinerek, “Milli Teknoloji Hamlesi bu ülkenin hem geleceği hem refahı hem de bağımsızlığıdır. Ülkemiz tüm kadrolarıyla bu hamlenin gerçekleşmesi yolunda adanmışlıkla çalışmak zorundadır” ifadelerini kullandı.

Geçen yıl kamuoyuyla paylaşılan Milli Uzay Programı’nda belirlenen iddialı ancak kritik hedeflere işaret eden Varank, şunları kaydetti: “2030’a kadar 10 hedefin 10’unu da gerçekleştirme konusunda kararlıyız. İlk aşamada uzaya bir Türk insanının gönderilmesiyle Ay Araştırma Programı Projesi’nin Ay’a sert iniş safhasının gerçekleşmesi, ülkemiz için uzay alanında bir kırılma noktası olacaktır.

Ay görevinde yerli olarak geliştirilen hibrit roket motorumuzu kullanarak, bu ekipmana uzay tarihçesi kazandırmayı, böylece uzayda rekabetçi bir ürüne sahip olmayı istiyoruz. Hibrit roket motorumuzun geliştirilmesi süreçlerinde testler başarıyla devam ediyor. Ay misyonunda kullanılacak aracın tasarım ve görev planlama süreçleri de başladı. Bu yıl uzay aracında kullanılacak yerli itki sisteminin tasarımı tamamlanarak entegrasyon süreci başlatılacak.”