AKMAKİNA’ya göre bir kavram olarak sürdürülebilirlik, yaşamda süreklilik sağlamaya ve gezegenimizi her açıdan destekleyip iyileştirmeye yönelik modern bir yaklaşım. Ve bu yaklaşım pratikte bugünün mevcut ihtiyaçlarını karşılarken dünyamızın doğal kaynaklarını koruyacak şekilde davranmayı esas alır.
Son yıllarda giderek daha fazla duymaya başladığımız “sürdürülebilirlik’’ neden konuşuluyor? Artan dünya nüfusuna paralel olarak sanayileşmenin hızlanması, doğal kaynakların; hızla, kontrolsüz ve acımasızca kullanılmasına, alenen sömürülmesine neden oldu. Sürdürülebilirlik de bu hunharca sömürüye “dur!” demeyi, bu kaynakların daha kontrollü bir şekilde kullanımını sağlamayı ve doğaya verilen zararı minimuma, hatta sıfıra indirmeyi amaçlayan bir felsefedir.
Aslında kurumsal sürdürülebilirlik için “bir tür yönetim felsefesi” demek yanlış olmayacaktır. Üretim yapan teknolojiyi tedarik eden AKMAKİNA olarak biz de bu felsefeyi savunuyoruz. Bugün artık şirketler için finansal başarılar bir ölçü olarak değerlendirilmiyor. Tüketiciler, markaların çevreye ve insan yaşamına karşı da duyarlı olmasını bekliyor. Sadece kar etme amacıyla yola çıkılması, kurumsal sürdürülebilirlik yaklaşımlarıyla bağdaşmaz. Doğanın bir parçası olarak, markam kar elde ederken bir yandan da etik açıdan sorumlu davranmak durumundayız.
Sürdürülebilirlik için değeri olmayan ürünler yerine çevre dostu ve topluma katkısı olan verimli ürünleri sunmak durumundayız. Biz de AKMAKİNA olarak rekabeti sadece ekonomik temelli görmek yerine sorumluluk bilinciyle hareket etmekteyiz.
AKMAKİNA olarak sürdürülebilirlik için en temel prensipleri önemsiyoruz:
Çevresel sürdürülebilirlik için şirketimiz bünyesinde ambalaj atıkları, karbon ayak izi ve su kullanımını azaltan bir uygulama yapmaktayız. Sadece şirkettin kendi bünyesinde değil, tedarik zincirinin tamamını kapsayacak şekilde uygulamayı sürdürme hedefindeyiz. Çalıştığımız markaların üretim politikalarında enerjiyi verimli kullanan ve yenilenebilir enerji kaynaklarını tercih eden, üretirken diğer canlıları da önemseyen, geri dönüşebilen ürünleri kullanan, yalnızca gerektiği kadar satın alan ve tüketen markalarla çalışmaktan gurur duyuyoruz.
Bu yüzden distribütörü olduğumuz tüm markalar da bizimle aynı duruştadır. Hepsi üretim aşamasında oluşabilecek her türlü atık oluşumunu engellemeye çalışırken aynı zamanda kaynakların verimliliğini artırmak, çevresel bozulmaları önlemek, ürünün kalitesini artırmak ve sürdürülebilir yapıyı teşvik etmek kavramlarına öncelik veren dünya markalarıdır.
Sürdürülebilirliğin sosyal ağı bir şirketin çalışanları, müşteriler ve topluluklarıdır. Sosyal açıdan sürdürülebilir bir şirket olarak fırsat eşitliğini, çeşitliliğini, insan haklarını, etik ve emeği dikkate almakta ve tedarik zincirinde yer alan herkese adil bir yaşam ücreti ve sağlıklı, güvenli bir çalışma ortamı sunulmasına öncelik vermekteyiz.
Ekonomik sürdürülebilirlik için olumsuz kültürel, sosyal ve çevresel etkilere neden olmayacak şekilde ekonomik büyüme sağlamaya odaklanıyoruz.