Yasemin Okçu, TİAD 23. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi… Sanayinin içinden ve hep içinde kalmak isteyen biri ki kendisi tüm ihtisasını, gelecek planlarını buna yönelik kurgulamış. TİAD’ın, yeni dönem hedeflerinden biri fırsat eşitliği… Bu kavram, kadın-erkek eşitliğinden çok daha fazlasını barındırsa da sanayinin bugüne kadar süregelmiş yapısı gereği kadın-erkek işi maalesef hala tartışma konusu olduğundan konuşma ihtiyacı duyduk. Hem bir sanayici hem yönetici hem de kadın olduğu için Yasemin Okçu’ya sözü bıraktık.
TİAD’ın yeni döneminde yönetim kurulu üyelerinden biri olarak karşımızdasınız…
Yönetime yönelik bugünkü başkanımız Murat Akyüz’den “aday olalım” teklifi geldiğinde tereddüt etmedim. Çünkü TİAD tanıyıp bildiğim, arada sırada sosyal toplantılarına katıldığım bir kurumdu. Babam Cüneyt Okçu, TİAD başkanlığının yanı sıra Avrupa Takım Tezgahları Ticari Birliği CELIMO’nun da başkanlığını yaptı ve kurumlara aşinayım. Bir parçası olmak, sektör için çalışmak, kendi alanım ve yeteneklerim özelinde katkıda bulunmak ve dernek yönetim kültürünü deneyimlemek istedim.
TİAD’ın yeni dönem gündemi sürdürülebilirlik ve fırsat eşitliği… Siz bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Fırsat eşitliği, bireylerin iş ve sosyal hayatlarında eşit haklara sahip olmasıdır. Fırsat eşitliği söz konusu olduğu taktirde bireyler; cinsiyet, din, dil, ırk gibi ayrımlar olmadan aynı kriterlere göre eşit değerlendirilir. Karar mekanizmasında veya edinilen haklar bazında, ayrıcalık-ayrım gözetilmeksizin sistemden faydalanılır.
Adaletle birlikte hayatımızın en önemli kavramı…
Elbette… Her alanda fırsat eşitliğinin sağlanması toplumun ortak hedefleri arasında olmalı… İş hayatında fırsat eşitliği en az eğitim, sağlık hakları gibi önemli ve zaruri. Cinsiyet konusundaki fırsat eşitliği ise Türkiye sanayisinin büyüme, gelişme hedeflerinden biri. Kadınların iş gücünde bulunmaları hem toplumun hem de ailenin içindeki dengenin sağlanması açısından büyük rol oynar.
Cinsiyet ayrımcılığına dur deme vakti geldi değil mi? Sizce çözüm nedir?
Fırsat eşitliğinin çözümünün kesinlikle eğitimde olduğuna inanıyorum. Eğitim düzeyi, iş alanları, fırsatlar ve imkanlar arttıkça kadınların fırsat eşitliği de artacaktır. Ülkemizin kalkınması için herkesin dört koldan eğitime ağırlık vermesi ve bu alanda ciddi çalışması gerekiyor. Başta ailelerin, eğitim kurumlarının, kamu ve özel sektörün… Ayrım yapmaksızın, herkesin çalışması gerekiyor eğitimle ilgili.
Sanayide fırsat eşitliği daha çok “cinsiyet”le ilgili… Cinsiyet fırsat eşitliğini konuşalım mı?
Sanayide Cinsiyet Fırsat eşitliği denince aklımıza; kadınlar ve erkekler arasındaki eşit haklar, şartlar, maaşlar, fırsatlar geliyor. TİAD olarak değinebiliriz: Geçmişte örneklerine birçok kez şahit olduğumuz gibi bazı sektörlerde eşit kalifikasyonlara sahip olan erkekler, kadınlardan daha yüksek maaş alabiliyor ya da kadınlara göre erkekler; yönetici yüksek pozisyonlara daha çok seçiliyor. Bir başka örnek ise işe alımlarda kadınların önüne daha seçici sorular ve şartlar konulabiliyor. Bu gibi durumlarda kadınlar işe alımlarda daha kolay elenip veya sürdürülebilir kalıcı başarı sonucu takdir edilmeleri azalabiliyor. Aslında kısacası iş yaşamında erkeklere daha fazla yatırım yapılıyor.
Bir kadın mühendis olarak da Türkiye sanayisinde fırsat eşitliğine yönelik detaylı gözlemleriniz vardır… Paylaşabilir misiniz bizimle?
Sanayide üretiminde mavi yaka bölümlerinde kadın sayısının erkek sayısına göre az olması ve kadınların üniversitelerde mühendislik ya da teknik bölümleri seçmekteki çekinceleri, bir kısır döngü. Bunu kırmak için her iki konuda da kadınların desteklenmesi ve eşit şartlarda değerlendirilmesi gerekiyor. Sanayide kadınların ağırlıklı olarak bulunduğu departmanlar veya görevler: Pazarlama, kalite kontrol, finans, lojistik, dış ticaret, satınalma, proje, planlama, montaj ve mühendislik… Üretimde ya da makine kurulum, tamirat gibi servis bölümlerinde daha az kadın görülüyor.
Koşulları iyileştirmek için bir örnek verebilir misiniz?
Hem sanayi bölgeleri içerisinde hem de evden çalışan kadınların eşit haklardan yararlanması gerekiyor. Daha önce iş ziyareti yaptığım bir Avrupa ülkesinde fırsat eşitliğine örnek olduğunu düşündüğüm bir sistem gördüm. Bu sisteme göre evde bulunması gereken kadınların evlerinde, araba garajlarına küçük bir montaj hattı kuruluyor. Üretici firma bu montaj hattını kuruyor. Bu evlerde yaşayan kadınlara bir montaj eğitimi veriliyor. Her sabah bu montaj hattı kurulu evlere, o gün montajlanacak parçalar ve montaj talimatları veriliyor. Gün içinde kadınlar tarafından montajı tamamlanan ürünler, akşam firma tarafından toplanarak depoya taşınıyor. Bu şekilde hem mecburen evlerinde kalması gereken kadınlar iş hayatına katılım sağlıyor hem de firma bu sistemden faydalanıyor.
Cinsiyet fırsat eşitliği konusunun en kritik olduğu yer çiftlerde çocuk doğurma konusu… Bu konuya özen gösteren ve fırsat eşitliğini detaylı olarak uygulayan gelişmiş ülkelerde kadınlar kadar erkekler de çocuk bakımından sorumlu ve ortak karar sonucunda; kadınların çalıştığı ve erkeklerin çocuk baktığı birçok örnek var.
Son yıllarda sanayideki markaların fırsat eşitliğine yaklaşımı nasıl?
Son yıllarda isimlerini hemen hemen her gün duyduğumuz, sanayi sektörüne hizmet veren birçok kurumsal şirket fırsat eşitliğine önem vermeye başladı. Kurumsal firmalar fırsat eşitliği yaklaşımının liderliğini yapmakta ve toplumsal olarak bu konunun önemini vurgulamaktadır. İşe alım mülakatlarında ve terfi sisteminde herkese eşit yaklaşıma özen gösteriyorlar. Bu fırsat eşitliği uygulanırken; ırk, cinsiyet, din, medeni hal ve benzeri hiçbir unsuru gözetmiyorlar. Gelişmiş ülkeler tarafından benimsenen bu kavramı hayata geçiren markalar; uluslararası ortaklıkları, müşterileri, tedarikçileri gözünde takdir edilip prestijini artırıyor. Bu firmalar kadınların iş hayatına katılımı için birçok kolaylaştırıcı eylemi işleme alıyor.
TİAD’ın cinsiyet eşitliği yaklaşımı nasıl?
TİAD, fırsat eşitliği konusuna önem veren bir dernek. Dernekte üye firmalarımızın arasında kadın yönetici-ortak bulunan birçok firma mevcut… Derneğimiz, “birleştirici güç” olarak faaliyet göstermesi sebebiyle kritik bir görevde. Sosyal olarak da önemli misyonlar yükleniyor. Üye firmalarımızın din-dil-ırk-cinsiyet bakılmaksızın sanayide rolü ve görevi olduğunu düşünmekteyiz. Ben ve Dirinler Yönetim Kurulu Üyesi Nihan Dirin, TİAD Yönetim Kurulu Üyeliği görevimizi layığıyla gerçekleştirmek için elimizden geleni yapacağız. Bu konu hakkında kadınların iş gücünde aktif rol oynaması konusunda kendi yönetim kurulu dönemimizde çalışmalar yapacağız. Ayrıca belirtmek istediğim önemli bir husus daha var: TİAD çalışanlarının yüzde 70’i kadın… TİAD’ın kadın çalışanları, sadece ofis ortamında değil sahada da TİAD’ı en güzel şekilde temsil ediyor.
Kendi markalarınızda iç açıcı örnekler var mı?
Mega Danışmanlık, Mega Elektronik, ZET Redüktör, Romega olarak bünyemizde bulunan dört firma için yöneticiler dahil olmak üzere, kadın sayısı yüksek ağırlıklı bir yapımız var. Firmamızda kadın istihdamı gün geçtikçe artıyor. Ayrıca en az satış kadar kritik rollerde ağırlıklı olarak kadınlar çalışıyor.
Sizi yakından tanımak istesek neler söylerdiniz?
1992’de doğdum. İstanbul Saint Joseph Fransız Lisesi’nin ardından Koç Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden 2015 yılında mezun oldum. Üniversite mezuniyetim sonrasında Kaliforniya, Los Angeles’ta bulunan UCLA (University of California Los Angeles) Üniversitesinde finans üstüne 1 senelik extension programına katıldım. Bu programda Los Angeles’ta yaşayan ve özel sektörde profesyonel çalışan öğretmenler eğitim veriyordu. Türkiye’ye geri döndükten sonra iki yıl Ernst and Young danışmanlık ve denetim firmasında Usulsüzlük İncelemesi ve Uyuşmazlık Danışmanlığı bölümünde çalıştım. Daha sonra babam Cüneyt Okçu’nun çağrısı üzerine, ortak olduğu ZET Redüktör’de rotasyon şeklinde birkaç bölümde çalıştım. Son iki senedir dış ticaret müdürlüğü görevini icra ettim. Bu görevim kapsamında yurt dışında yerleşik firmaların bayi olarak seçilmesi, yönetilmesi, satışlarının yapılması, ürünler konusunda eğitimlerinin verilmesi; üretici firma olarak ihtiyaç duydukları evrak, bilgi belgelere ulaşımlarının sağlanması, satış sonrası desteklerinin verilmesi, fuar temsillerimizin gerçekleştirilmesi ve üretici firmamızın en doğru şekilde tanıtılması için sistemsel çalışmalarım oldu. Bu sene başından beri Mega Elektronik firmasında Pazarlama ve İş Geliştirme Uzmanı olarak görevimi yürütmekteyim.
Serbest zamanlarımda deniz sporlarından çok keyif alıyorum. Hem üniversite takımımda hem de özel takımlarda yelken yarışlarına katıldım. Rüzgar sörfü yapıyorum, kite surf’te ise çok başlangıç seviyesindeyim.
Yasemin Okçu, iş yaşamında nasıl?
Verimliliği esas alırım. İş yaşamında her zaman odaklanmaya çalıştığım, “gelecekte bana kolaylık sağlaması için çok şey öğrenmek…” yaklaşımı. Yeni bir şey öğrenmeye açığım. Yeterince okuyup araştırırsak, sorarsak, deneyimlersek her şeyin öğrenilebileceğine inanıyorum. Şirketler için uçtan uca tüm detaylar kritik. Bu sebeple departmanlar arasında geçiş yapmaktan korkmam. Deneyimlemeye çalışırım. Ancak yeteneklerimin farkındayım. İş yaşamında kendimi kontrol etmek için başarılarımı ölçümlemeye özen gösteririm. Neyi kendimde eksik görürsem, eksiğe odaklanıp tamamlamaya gayret gösteririm. Bir işi yapıp bırakmam, sonucunu takip ederek “doğru bir yaklaşımda mıyım” veya “zamanımı doğru yere kanalize ettim mi” diye sorgularım. Biraz detaycılığım da söz konusu. İşi sırasına koymak ve zaman yönetimi yapmak konusunda hassasım. Yapıcı olmaya gayretliyim.