Takım tezgahları, tüm imalatın kalbi niteliğindeki kritik üretim teknolojileridir. Üretimden bahsedilen her yerde ya bir takım tezgahı ya da takım tezgahları ile üretilmiş bir makine mevcut. Ülkemiz sanayisi için çok değerli çatı kuruluşları olan sivil toplum kuruluşları, TİAD’ın MAKTEK Avrasya heyecanına ortak oldu. Aynı zamanda STK’lar, büyük buluşma öncesinde temsil ettikleri sektörlerin durumuna ilişkin çarpıcı değerlendirmeler paylaştı.
“Ağaç işleme endüstrisi rekor üstüne rekor kırdı”
Türk ağaç işleme makine sektörü olarak birçok sektörün üretiminin durduğu, zorlu zamanlardan geçtiği pandemi döneminde sektör olarak üretmeye ve yeni yatırımlar yapmaya ara vermeden devam ettik ve bunun da karşılığını aldık. Sektör olarak, 2021 yılı sonunda yeniden ihracat rekoru kırarak, “üst üste dördüncü kez” rekoru egale etmiş olduk. 2020 yılı sonunda 110 milyon dolar ile tüm zamanların en çok ihracatını gerçekleştiren ağaç işleme makine sektörü 2021 yılı sonunda ihracatını yüzde 15,69 artırarak yeni bir rekora imza attı ve sektörün 2021 sonunda toplam ihracatı 127 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bununla beraber üretimde yüzde 18,44, yurt içi satışlarda yüzde 31,45 ve ithalatta yüzde 65,81 oranında artış yaşandı. Tüm olumsuzluklara rağmen sektör olarak 2021 yılını oldukça iyi kapattık. Bu moral ve motivasyonla 2022 yılına da iyi bir giriş yaptık ve bu özveriyle başarılı işler çıkarmaya devam ediyoruz. Biz sektör olarak, pandemi döneminde zorlu bir sınavı başarıyla verdik.
Türk ağaç işleme endüstrisine yeni pazarlar kattık
Bildiğiniz üzere AİMSAD, Türk ağaç işleme makine sektörünün çatı kuruluşu… Kurulduğumuz yıldan bu yana üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle hareket ettik. AİMSAD olarak başta ihracat olmak üzere ticari verilerin etkin bir şekilde artması için tüm çalışmalarımızı ara vermeden gerçekleştiriyoruz. Başta üye firmalarımız olmak üzere tüm sektör temsilcilerinin faydasına dokunacak proje ve çalışmalara imza atmaya 2022 yılında da devam ediyoruz. Eğitim çalışmaları, AİMSAD Kalite Belgesi, Yurt dışı İmalatçı Fuarları, Sanal Mağaza Portalı gibi projeler gündemimizde ve hatta bir kısmında ilerleme de kaydettik. Bizim en büyük hedefimiz bir yandan ihracat rakamlarımızı artırırken diğer yandan da yeni hedef pazarlar belirlemek. Bu doğrultuda da hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki fuar ve organizasyonlara büyük önem veriyoruz. Yılın ilk altı ayında Dubai, Fransa, Almanya gibi ülkelerde organize edilen fuarlarda stant açarak hem firmalarımızın hem de sanayimizin tanıtımını gerçekleştirdik. Önümüzdeki günlerde ise Cezayir, Rusya, İtalya ve Mısır gibi farklı ülkelerdeki fuarlarda da yerimizi alacağız. Buna ek olarak ağaç işleme makine sektörünün Avrasya’daki en büyük buluşma noktası olan WoodTech Fuarı 22-26 Ekim 2022 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde derneğimiz desteği ile düzenlenecek. Tüm sektör için büyük bir önem arz eden fuarımız için sürdürdüğümüz çalışmalar da devam ediyor.
Aldığımız görüşler, sektörün iyi bir noktada olduğunu belirtiyor
Üreticiler açısından üretim aşamalarında kullandıkları teknoloji öncelikle maliyet hesabına ulaşabilmesini, ürün kalitesini, verimliliğini ve yine tüm bu hususların ölçülebilirliğini ortaya koyuyor. Bugüne baktığımızda kullanılan bir ERP yazılımının bile firmalara ne kadar faydalı olabileceğini gözlemlemek mümkün. Öte yandan, bu tür yazılımlar ile makine donanımlarının da yeterli bir teknoloji seviyesine sahip olması özellikle talaşlı imalatı da bünyesinde barındıran üyelerimizden aldığımız görüşler, sektörün iyi bir noktada olduğunu belirtiyor. Tüm bunların hepsi bir araya gelince de üretici belli bir eşiği geçmiş oluyor ve sonrasında ise çok daha büyük hamleler ile çıtayı hep bir üste koymaya gayret ediyorlar.
Takım tezgahları tüm imalatçılar için önemli…
Diğer yandan hızın, verimliliğin, toleransların, hassasiyetlerin çok önemli olduğu bir dönemde; yine tüm bunların hepsini bünyesinde barındıran makine üreten makineler olarak tanımlanan takım tezgahları ile sac işleme teknolojilerinin de üst düzeyde bir imkan sunması sadece ağaç işleme makineleri sektörü için değil, tüm imalatçılar açısından önemli.
MAKTEK Avrasya etkisi ihracat rakamlarına yansıyacak
İmalatın kalbi olan takım tezgahları sektörünün Avrasya ve Türkiye’deki en büyük fuarı olan MAKTEK, 4 yıl aradan sonra tüm ilgililer tarafından merakla bekleniyor. Her şeye rağmen yatırımların, üretimin aksamadan devam ettiği bu süreçte, üreticilerin de yeni ürünleri, yeni teknolojileri yakından görebilecek olması elbette çok güzel. İthal ürünlerin yanı sıra geçtiğimiz 4 yıllık süreçte yerli üretim takım tezgahları ve sac işleme teknolojilerindeki gelişmeleri yakında takip etmek, merak edilenleri yerinde ve ilgili kişilere sorabilmek çok heyecan verici olacak. Şimdiden çok başarılı bir fuar olacağına inanıyor, fuarın etkisinin doğrudan ihracat rakamlarına yansıyacağını düşünüyorum. Emeği geçen herkese şimdiden çok teşekkür ediyoruz.
“Verimliliği artırmak isteyenler, otomasyona ağırlık verdi”
Pandeminin etkileri her ne kadar azalarak devam etse de bu süreçte her açıdan yaşanan kısıtlamalar, olumsuzluklar ve değişimlerle teknolojinin önemi bir kez daha kanıtlanmış oldu. Bu dönem, otomasyon yatırımlarının üretim zincirindeki kilit rolünün fark edilmesini sağladı, insan gücüne dayalı sektörlerde üretim dururken otomasyon ve robotiğin ağırlıklı olduğu sektörlerde üretim kesintisiz devam etti.
Dernek üyelerimiz, krizi avantaja çevirdi
İşletmeler, değişen koşullara ayak uydurarak standartlarını koruyabilmek, kayıplarını en aza indirebilmek, sürekliliklerini sağlamak, üretkenlik ve verimliliklerini artırabilmek noktasında otomasyon ve robotların ne denli önemli olduğunu anladılar. Değişen koşullara göre vaziyet alabilen büyük işletmelerin yanı sıra küçük ve orta ölçekli işletmeler de sürekliliklerini sağlayabilmek için otomasyon ve dijitalleşme ile dönüşüm sürecine girdiler. Bu noktada, hemen her sektöre otomasyon sistemleri, robotik ve dijital dönüşümde hizmet sağlayan üye firmalarımız da pandemi sürecinde beklemeye aldıkları projeler yerine daha hızlı sonuç alabilecekleri, kısa dönemli planları hayata geçirdiler, çalışma yoğunluğu artan sektörlerdeki uygulamalarını arttırdılar. Değişime ayak uydurabilme, hızlı karar alabilme ve uygulayabilme noktasında pandeminin yaratmış olduğu krizi avantaja çevirdiler. İşletmelerin ileri teknolojileri kullanmalarıyla elde edecekleri avantajları, maliyet noktasında son kullanıcılara kabul ettirmekte zorlanan üyelerimiz, pandeminin etkisiyle daha hızlı anlatma ve uygulama imkanına sahip oldular.
Küresel salgın ile birlikte oluşan yeni dünya düzeninde, otomasyon teknolojilerinin ileri aşaması olan dijitalleşmenin ön plana geçmesiyle, ENOSAD olarak dijital dönüşüm çalışmalarına ağırlık verdik. Bugüne kadar dijital dönüşümün ne olduğunu anlatmaya çalışırken artık üyelerimiz tarafından yapılan uygulamaları anlatmaya ve tanıtmaya başladık. Sanayide Dijital Dönüşüm kurulumuz, ilerleyen günlerde Türkiye genelinde bu konuda tanıtım turları yapmayı ve özellikle küçük ve orta ölçekli firmalara ihtiyaçları doğrultusunda en yetkin elden destek vermeyi hedefliyor.
İşbirliklerini artırıyoruz
Önemli değişimlerin olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu değişim hem politikada hem teknolojide hem de ekonomide çok hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Bu değişim hızına ayak uydurmak için şirketlerin uzmanlaşması gerekiyor. Uzmanlaşma sahaları arttığı için de işbirlikleri büyük önem taşıyor. Ülke olarak, dünya ticaretinden çok cüzi bir pay alıyoruz.
Makine Federasyonumuz MAKFED’in hedefi bunu yüzde 3’e çıkarmak, bunun için de işbirliklerini artırmamız gerekiyor. Katma değerli ürün üretmek için de makina imalatçılarımızı dijitalleşmede ön plana çıkartıp küreselde daha rahat bir şekilde ürünlerini satmasını, daha katma değerli olmalarını sağlamamız gerekiyor. Bu bağlamda MAKFED üyesi makine imalatçısı dernekler ile işbirliklerini artırmaya yönelik bir çalışma başlattık.
Otomasyonu, bir üretim sürecinin, makine ve modern teknoloji kullanımı sayesinde geliştirilmesi şeklinde genel bir çerçevede tanımlarsak “makineleri yapan makineler” olarak tanımlanan takım tezgahlarının da sektörümüz için önemini ortaya koymuş oluruz. Bir işletmedeki bütünleşik sistem için kritik öneme sahip olması noktasında otomasyon ve makine arasındaki etkileşim de üretim ve otomasyon sürecini bir bütün olarak geliştirmekte ve bu sayede maksimum verimlilik elde edilmektedir.
ENOSAD üyeleri, takım tezgahlarında potansiyel verimlilik ve karlılığı artıran uygulamaların temsilcisi
Robotlu otomasyon uygulamaları yapan üyelerimiz, bu uygulamalarıyla takım tezgahlarında potansiyel verimlilik ve karlılığı artırarak üretim sürelerini en aza indirmekte ve verimliliği sağlamaktadır. Verimliliğini arttırmak isteyen işletmelerin de otomasyona ağırlık vermesiyle birlikte takım tezgahları kullanıcılarında ciddi oranda bir artış gözlemlenmektedir.
Pandemi döneminde üretimde artan otomasyon ihtiyacının etkileri artarak devam ediyor. Bugün geldiğimiz noktada dünyada yaşanan değişimlerle birlikte küresel rekabetten geri kalmak istemeyen işletmeler teknolojiye ve özellikle otomasyona yatırımlarını sürdürüyorlar. Genel anlamda artan talebe karşın tedarik zincirlerinde yaşanan aksamalar da bazı endüstriyel projelerin ve üretimin ülkemize kaymasına neden oldu. Bu durumun sonucunda ise sanayi üretimimiz ve ihracatımızda artış yaşandı.
İlave gümrük vergileri küresel rekabette dezavantaj yaratıyor
Ancak pandemiyle birlikte endüstriyel otomasyon pazarı her ne kadar hızlı bir büyüme sürecine girmiş olsa da siparişlerde yığılmalar yaşanmakta. Sektörümüz, mekanikten elektroniğe, yazılımdan sistem kurulumuna kadar birçok farklı disiplinle bütünleşik bir yapıyı içerdiği için komponent ve hammadde konusunda belli bir ölçüde de olsa dışa bağımlı bir sektör. Endüstriyel otomasyon sistemlerinde kullanılan komponentleri üreten yerli firmalarımız bulunmakla birlikte bu ihtiyacı karşılayacak düzeyde değil ve otomasyon sistemleri için gerekli bazı yüksek teknolojili ürünlere uygulanan ilave gümrük vergileri tedarik anlamında sıkıntılara yol açıyor ve küresel pazardaki rekabetimizde dezavantaj yaratıyor.
MAKTEK Avrasya, tüm üretim sektörleri için önemli
“Makine Üreten Makinaların Fuarı” olarak tanımlanan MAKTEK Avrasya, sektörel nitelikli yurt içi önemli fuarlarımız arasında yer alıyor. Takım tezgahları, metal-sac işleme makineleri, kalite kontrol-ölçüm sistemleri, yazılım ve üretim teknolojilerine odaklanan bir fuar olması dolayısıyla MAKTEK Avrasya, başta makine sektörü olmak üzere ilgili tüm sektörler için önem arz ediyor.
Özellikle bu yıl gerçekleşecek fuarda düzenlenecek MAKTEKVERSE alanında katılımcı ve ziyaretçilerin yeni teknolojileri sanal olarak deneyimleme fırsatı bulacak olması, şimdiden sektör profesyonellerini cezbedecektir.
“Türk savunma sanayisinin yükselişine tanığız”
Bünyesinde savunma, havacılık ve uzay teknolojileri sanayisinde faaliyet gösteren 816 firma ve 22 üniversitenin yer aldığı SAHA İstanbul, Avrupa’nın en büyük sanayi kümelenmesi oldu. Avrupa Kümeler Birliği’nde Airbus’tan sonra ikinci büyük kümeydik, bu ay yönetim kurulumuzda kabul edilen firmalarımızla birlikte SAHA İstanbul, Airbus’ın Toulouse’daki “AerospaceValley”in de üzerinde bir büyüklüğe ulaştı.
SAHA Akademi bünyesinde üçüncü dönemine başlayan ve sektörü; yönetim, markalaşma, dünya markası olma yolunda büyüme sürecine hazırlayan SAHA MBA eğitimi, sektörde projelerini hayata geçirmek isteyenlere destek veren SAHA Girişim ve sektörün yükselişine katkıda bulunmak amacıyla birçok projeyi hayata geçiren SAHA İstanbul, Türk savunma sanayisinin yükselişine destek oluyor.
“Artık yüksek teknoloji yetmiyor, bunları yerli kaynaklarla üretebilir hale gelmek gerekiyor”
Komitelerimizin altında ülkenin dışa bağlı olduğu konularda projeler oluşturuluyor. Ayrıca firmalarımızın, üniversitelerin laboratuvar ve akademik altyapılarından faydalanmasını sağlamak üzere gayretlerimiz sürüyor. SAHA İstanbul bünyesinde hazırlık düzeyi 5, 6 seviyesine gelmiş, prototipleri ortaya çıkmış projelerin yatırım almasıyla ilgili bir “SAHA Girişim” altyapısı oluşturduk. Firmaların insan kaynağı geliştirme süreçlerinde meslek içi eğitimlerde, yüksek teknoloji eğitimleri de SAHA Akademi altında verilmeye başlandı. Savunma, Havacılık ve Uzay Teknolojilerine yönelik tüm gelişmeler, ihale, alındı duyuruları gibi, ticareti geliştirmeye yönelik duyuruları “SAHA Mobil Uygulaması” üzerinden yapıyoruz. Teknolojiye dair ne kadar firma varsa bünyemizde topladık ve toplamaya devam etmekteyiz. Ana yüklenicilerden parça üreticilerine kadar, üniversitelerden start-uplara kadar; bir şeyi üretmek için neye ihtiyaç varsa hepsi kümemizin çatısı altında. Üniversitelerin tüm alt yapısı, laboratuvarları da sisteme giriyor. TÜBİTAK ile çok yoğun çalışıyoruz. Üniversite-sanayi-kamu işbirliği ile yerli savunma sanayinin gelişmesi için SAHA İstanbul olarak büyük katkıda bulunuyoruz. Türkiye için savunma sanayisi bulunduğumuz coğrafi koşullar değerlendirildiğinde bir varlık-yokluk meselesidir. Artık yüksek teknoloji yetmiyor, bunları yerli kaynaklarla üretebilir hale gelmek gerekiyor. SAHA İstanbul bu hedefle sektöre katkı sağlama gayretinde…
SAHA Expo, savunma sanayisini üretenlerin ihtisas fuarı
Bu yıl 25-28 Ekim tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek SAHA EXPO 2022, Cumhurbaşkanlığımız himayelerinde dört Bakanlık ve Savunma Sanayi Başkanlığı işbirliğiyle gerçekleştiriliyor. 104 ülke ile resmi yazışmalar yapılıyor, çok sayıda yabancı firmanın katılım sağlayacağını, resmi delegasyonların ve Ticaret Bakanlığı destekleriyle ticari alım heyetlerinin fuara katılımlarını bekliyoruz. Bildiğiniz gibi SAHA EXPO 2022; topun, tüfeğin satıldığı bir savunma sanayi fuarı olarak klasik fuar anlayışı ile düzenlenmiyor. SAHA EXPO, onları üreten sanayicilerin ihtisas fuarı… Bu konseptte dünyada başka bir fuar yok, bu alanda bir dünya markası çıkartacağız. Çiftli yıllarda bir sanayi ihtisas fuarı olarak SAHA EXPO’nun, tekli yıllarda bir platform fuarı olarak İDEF’in pozisyonlandığını ve gayretlerin bu şekilde koordine edildiğini söyleyebiliriz. Geçen seneki fuarda dünyanın ilk “Hibrit Savunma Sanayi Fuarını” yaptık. Bu yıl da, dünyanın ilk “METAVERSE” fuarını yapacağız. Katılımcılar kendi avatarlarıyla yer alabilecek. Fiziki fuara katılan firmalarımız ücretsiz olarak ürünlerini sergileyebilecekler. Türkiye’de savunma sanayi çok hızlı bir büyüme trendi içinde. Savunma sanayi geçen yıl 3 milyar 224 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Hedef, bu yıl 4 milyar doların üzerine olması. Sonraki dönemde de bu çok hızlı bir şekilde artacak. Artık platform satmaya başladık. Platform sattığınız zaman onun altındaki mühimmatlar, alt sistemler bu platformların yaşam döngüsü boyunca birer ihracat kalemi haline geliyor.
Savaş, öz savunmanın her şeyin önünde olduğunu öğretti
SAHA İstanbul olarak, Savunma, Havacılık ve Uzay Teknolojileri alanındaki firmaların endüstriyel yetkinlik düzeylerini yukarı çekmek, ihracatını geliştirmek, yeni teknolojiler ve projeler geliştirmesine destek olmak, SAHA Akademi ve bünyesindeki SAHA MBA programıyla sektörü yönetim, hedefler ve insan kaynakları anlamında dünya markası olmaya hazırlamak gibi gayretlerimiz devam ediyor. Dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak için firmaların yeteneklerini birleştirerek; yeni yetenekler, konsorsiyumlar ve benzeri yapılarla bu sinerjiyi oluşturmaya yönelik projelerimizi geliştiriyoruz. Türkiye için savunma, havacılık ve uzay alanında dünya rekabetinde yer almak çok önemli bir konuma geldi. Rusya – Ukrayna savaşı, ülkelerin öz güçlerinin ve öz savunma yeteneklerinin her şeyin önünde olduğunu gösterdi. Savunma sanayisi, sivil havacılık ve uzay, yüksek teknoloji gerektiriyor. Bunları büyük oranda yerli malzemelerle üretebilir hale geldiğiniz zaman sivil teknolojileri de çok hızlı bir şekilde ekonomiye kazandırabiliyorsunuz.
MAKTEK Avrasya başarılı geçecek
Fuarlar çok ciddi bir ekonomi üretiyorlar, firmalarımızı dünyaya açıyor ve iş geliştirme faaliyetlerine destek oluyorlar. Ülkemizin kalkınması açısından da böyle etkinliklerin desteklenmesinin ve katkı verilmesinin büyük önemi olduğunu düşünüyoruz. Yerli-yabancı üreticiler ve tedarikçi firmalarla işbirliği yapılabilmesi için en önemli platformlar MAKTEK Avrasya gibi sanayi ihtisas fuarlarıdır. Bu yıl 7’ncisi gerçekleşecek olan MAKTEK Avrasya Fuarının da çok başarılı geçeceğini düşünüyorum. Şimdiden organizasyona ve tüm katılımcı firmalara başarılar diliyorum.
“Teknolojik dönüşümü faaliyetlerimizin merkezine koyuyoruz”
Pandemi dönemi hiç şüphesiz ki tüm sektörleri derinden etkiledi. Sadece yurt içi pazara değil dünyadaki otomotiv pazarına baktığımız zaman şu an ne yazık ki otomotiv sanayi için önemli bir yıl olan 2017’deki küreselde 100 milyona yaklaşan yıllık araç üretim ve satışlardan uzaktayız. Pandemi ile bu sayı 80 milyonun altına düştü ve son iki senede de benzer sayılar gerçekleşiyor. Bir de bunun üstüne tedarik zincirinde derin kırılmalar yaşanıyor. Doğrusal olmayan ve geçmişteki istatistiklerle tutarsız olan bir ortamdayız. İşte burada bizim hep altını çizdiğimiz, yurt dışındaki bütün otomotiv sanayilerine anlatmaya çalıştığımız: “Türkiye’de hatlar durmaz, Türk tedarikçileri dünyadaki hattı durdurmaz!” Türkiye’nin, ülkemizin ihtiyacı da her zaman önceliklidir. Biz hat durdurmayız. Şu an dediğim gibi, en kuvvetli kasımız bu…
Türk otomotiv sanayisinde son teknolojiyi üreten tedarik sanayisi, sektörün önemli bir yapı taşıdır. TAYSAD olarak amacımız bu yetkinliği, Türkiye’nin otomotiv konusunda daha ön plana çıkması için paydaşlarıyla gerekli adımları atmaktadır. Ayrıca yeniden tarif edilen otomotiv pazarında Türkiye’yi daha ileriye taşıma misyonunu da üstlenmiştir.
Yüzde 30’dan yüzde 43’e…
OSD’nin verilerine göre 2021 ile karşılaştırıldığında 2022’de yüzde 4’lük bir büyüme var. Yıl sonu öngörümüz de geçen sene ile aynı değer. Üretim rakamlarında 2022’de yüzde 7’lik bir azalma olacağı uluslararası raporlarda öngörülüyor. Biz bu rakamın 4. çeyrekteki yeni platform anonslarıyla toplamda 1 milyon 400 bin adede yaklaşacağını düşünüyoruz. İç piyasada yüzde 7’e varan geçen seneye göre bir düşüş var ancak araç ihracatında yaklaşık yüzde 3’lük bir artış var. İhracat anlamında olumlu bir tablo söz konusu. 2017 üretim, iç pazar ve ihracat açısından rekor bir seneydi. 2017’de tedarik sanayinin toplam otomotiv ihracatından aldığı pay yüzde 30 mertebesindeydi. Şu anda 2022’de bu oran yüzde 43 oldu. Bu da bizleri sevindiriyor.
Kırılan tedarik zincirinde, Türkiye tekrar rol üstlenecek
Ayrıca geçtiğimiz 7 aydaki en önemli çalışmalarımızdan biri de dünyada kağıtların tekrar karıldığı dönemde, Türkiye’nin yerini teyit etmek ve altını çizmek için ziyaretlerimiz oldu. Özellikle Almanya’ya yönelik bir faaliyetler dizisi oldu. TAYSAD’ın bir önceki yönetim kurulu başkanı Alper Kanca’nın beş sene evvel başlattığı OİB ve Bakanlığımızın desteğiyle oluşturulan “Turkish Automotive” inisiyatifi altında bu ziyaretlerde, Türkiye’nin tekrar kırılan tedarik zincirinde üstleneceği rolün ve farklılıkların altını çizdik.
Tüm bunlarla birlikte biz TAYSAD olarak bütün çalışmalarımızda, sektördeki teknolojik dönüşümü merkeze koyuyoruz ve bunu sadece anlatmakla kalmıyor, üyelerimizin bu yeni teknolojilere dokunmalarını ve incelemelerini sağlıyoruz. Böylece tüm üyelerimizin elektrifikasyon sürecini içselleştirmelerini istiyoruz.
Yeni parçalar ve servis, tedarik sanayimizin en önemli konuları
Bugüne kadar geleneksel araçların teknolojik gelişimine paralel olarak parçalar üretiyorduk. Yeni nesil araçların yaygınlaşmasıyla, 60 yıllık yetkinliğimize yeni yetenekler ekliyoruz. Yeni parçalar ve servis hizmetleri, tedarik sanayimizin en önemli konularından birini oluşturuyor.
Otomotiv sektörünü derinden etkileyecek olan elektrifikasyon süreci hızla yaklaşıyor. Çok sayıda ülke bu konuda önemli kararlar aldı.
Bu bağlamda da artık içten yanmalı motorlu araçların üretilmemesi konusu gündemde. Bu noktada 2030 yılları konuşuluyor. Otonom da bunun arkasından geliyor. Bu gelişmelerin ışığında aslında Türk otomotiv tedarik sanayi olarak önümüzde fırsatlar ve riskler var. Hedefimiz şu anda yakalamış olduğumuz bir aracın yüzde 80’ini üretebilme yetkinliğimizin 2030’lara aynı şekilde yansımasıdır.
Özellikle batarya konusunda yapılmış olan yatırım anonslarıyla bu değişebiliyor. Sadece ülkemiz değil, bütün otomotiv sanayi özellikle elektrikli araçlara yatırım yapıyor. Yeni yeni markalar duyuyoruz. Yalnızca Çin’de start-up olarak şu anda hiç araç üretmemiş ve ilk araç üretimini de elektrikli olarak planlayan 500’ün üzerinde start-up olduğu düşünülüyor. Elektrikleşme son zamanlarda olduğu gibi ana odak noktası olacak.
Türk tedarik sanayi, otomotivdeki güçlü halka…
Otomotiv tedarik sanayisi olarak yılın ilk yedi ayını yaklaşık 7,5 milyar dolarlık ihracatla kapattık. Yıl sonu için de 13 milyar doları öngörebiliyoruz. Esas hedefimiz ise bu rakamın 14 milyarı bulması… Bu da Türkiye ihracatındaki payımızı ciddi anlamda otomotiv tedarik sanayi olarak artıracağımızın işareti. Otomotivin gerekliliklerini içselleştirmiş, kültürüyle sektörün çıkarlarını şirket menfaatlerinin üzerinde tutan bir tedarik sanayine sahibiz. Türk tedarik sanayinin otomotivdeki güçlü halka olması, sadece ülkemizdeki üreticiler için değil yeni küresel yatırımlar için de bir değerdir.
Avrasya bölgesinin sektör oyuncularını 7. kez bir araya getirmeye hazırlanan bu değerli fuar MAKTEK Avrasya’nın tüm taraflar için verimli geçmesini diliyoruz.