2022 yılına gün sayıyoruz. TİAD, takım tezgahları sektörünü birinci derecede temsil eden bir sivil toplum kuruluşu ve sanayide yalnız değil. Birçok güçlü aktörle birlikte ülkemizin “sanayi ülkesi” kimliğini pekiştirmek için çabalıyoruz. Bizim gibi kendisini üretime adamış sivil toplum kuruluşları, ardımızda bırakmakta olduğumuz 2021 yılını kendi kurumsal bakış açılarından değerlendirdi. Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği olarak (UKUB), Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD) ve Ağaç İşleme Makine Sanayicileri Derneği (AİMSAD) hem pandemi dönemini değerlendirdi hem 2021’in bilançolarını paylaştı.
“Sektörümüz atak durumda, 2022’de yoğun ihracat bekliyoruz”
Türk ağaç işleme makine sektörü, son yıllarda hem üretimde hem ihracatta hem de yurt içi satışlarda çok önemli başarılara imza attı. Özellikle pandeminin, tüm sektörleri çok ağır etkilediği 2020 yılı sonunda 110 milyon dolarla tüm zamanların en fazla ihracatını gerçekleştirdik.
Eve kapanma dönemi mobilyaya ilgiyi artırdı, ağaç işleme sektörü ivme kazandı
Yani biz 2020 yılı sonunda ithal edilen 100 makineye karşılık 236 adet makine ihraç ettik. Elbette burada mobilya sektöründe yaşanan gelişmelerin büyük etkisi oldu. Pandemi döneminde evde kaldığımız süre arttıkça daha ergonomik, işlevsel mobilyalara ihtiyaç duyduk. Bu da mobilyaya ve dolayısıyla ağaç işleme makine sektörüne olan talebi yükseltti.
Başarılı kapatacağımızı öngörüyoruz
Bu seneye ilişkin rakamları incelediğimizde yılı başarılı bir şekilde kapatacağımıza inanıyoruz. Üçüncü çeyrek sonunda sektör üretimi bir önceki döneme göre yüzde 38 artarak 215 milyon dolar, ihracatı yüzde 35 artarak 90 milyon dolar, ithalatı ise yüzde 90 artarak 58 milyon dolar olarak gerçekleşti.
İhracatta öne çıkan pazarlar: Irak, Rusya, Bulgaristan…
Aynı dönemde; ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 154 olurken, ağaç işleme makine sektörü dış ticaret fazlası vermeye devam etti. İhracatta öne çıkan pazarlar; Irak, Rusya ve Bulgaristan olurken, ithalatta ise; Çin, Almanya ve İtalya oldu.
WoodTech, en önemli gündemimizdi
Sektörümüz atak durumda. AİMSAD olarak 2021 yılı sonunda sektörümüzün yeni bir ihracat rekoru kıracağına inanıyoruz. Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 pandemisi hem yerli hem de yabancı birçok fuarın iptal edilmesine neden oldu. Ancak bizim için büyük önem taşıyan WoodTech Fuarı’nı geçtiğimiz yıl iptal etmedik. 2021 yılı için de en önemli konu başlığımız WoodTech Fuarı’ydı. 34 yıldır sektörün tek buluşma noktası olan WoodTech Fuarı’nı 9-13 Ekim 2021 tarihlerinde AİMSAD işbirliği ve Reed TÜYAP organizasyonuyla TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdik.
İhracatın yoğun olacağı bir yıl bekliyoruz
350 milyon TL ticaret hacmine ulaşan WoodTech Fuarı’na 10 bini yabancı olmak üzere 50 binden fazla ziyaretçi geldi. Hem katılımcıların hem de ziyaretçilerin çok memnun kaldığı bir fuar oldu. AİMSAD olarak ihracata büyük önem veriyoruz. Bu bağlamda da fuarların kilit noktada olduğunu biliyoruz. Bu nedenle Almanya, İtalya, Ukrayna, Yunanistan, Endonezya, Çekya, Romanya, Fransa ve Amerika’da düzenlenecek fuarlara katılarak hem sektörümüzü hem derneğimizi en iyi şekilde temsil edeceğiz. Bu fuarlardan, ALL4WOOD için ayrı bir parantez açmak istiyorum. TÜYAP tarafından ilki 2022 yılında 17-20 Mayıs tarihleri arasında Ukrayna’nın Kiev kentinde, AİMSAD ve MAKSDER gibi sektör derneklerinin desteğiyle gerçekleştirilecek. Elbette WoodTech 2022 için de hazırlıklarımıza şimdiden başladık. Bu bağlamda ağaç işleme makineleri sektörünü, ihracatın yoğun olduğu bir yılın beklediğini söyleyebiliriz.
“Sanayide dijital dönüşüm, küresel rekabeti kazanmanın bir diğer adı”
Pandemi otomasyona “ciro artışı” olarak yansıdı
Pandeminin getirdiği olumsuz etkilerin yanı sıra dünyada yeni ekonomi savaşları başladı. Bu savaşların Türk ekonomisine olumlu yansıdığını düşünüyorum. Hem makine üreticilerine hem de otomasyon sektörüne ciddi ciro artışı olarak yansıdı. Yine bu dönemde ENOSAD olarak yıllardır vurguladığımız ‘Sanayide Dijital Dönüşüm’ kavramı her kesim tarafından benimsendi ve Türkiye’nin geleceği için önemli bir kavram olarak yerleşti.
Bu dönemde yaşam dijitalleşti
Şirketlerde uzaktan çalışma nedeniyle şirket toplantıları uzaktan, sanal ortamda yapılmaya başlandı. Sosyal toplantılar internet üzerine taşındı. Alışveriş ve aile görüşmeleri dijital ortamda gerçekleşti. Pek çok sektör bu hıza ayak uydurabildi. ‘En az 5 yılda geçebileceğimiz dijitalleşme sürecine bir yıl içinde geçtik!’ diye demeçler verildi. Yaşam ‘Dijitalleşti’…
Sektörümüze baktığımızda:
Sanayide Dijital Değişim büyük işletmelerde planlandığı şekilde hayata geçmeye başladı. O işletmeler, işlemlerini dünya ile entegre olarak hızla gerçekleştiriyorlar. Ancak küçük işletmelerin, KOBİ’lerin dijitalleşme konusunda farkındalığa ve yardıma gereksinimleri var.
Bu süreçte neler yaptık:
Çeşitli kanallarda yapılan çalışmaları, anketleri, görüşmeleri toplayıp buradan tüm sektörlere uygulayabileceğimiz yol haritaları çıkarmaya gayret ettik.
Bu tür çalışmaların hayata geçebilmesi için birden fazla disiplinin bir arada çalışması gerekliliği vardı. Firmaların birbirini tanıması, bir arada çalışması gerçeğinden hareket ederek biz de evimizin içini düzenlemeye karar verdik. Buna bağlı olarak tüm üyelerimizin kendilerini tanıttıkları webinar’lar düzenledik. Üyelerimizin çok büyük katılımı ile gerçekleşen bu webinar’lar aynı zamanda ST Endüstri Radyo’da yayınlanarak üyelerimizin haricindeki firmalara da ulaşmış oldu. Kayıt altına alınarak kolay ulaşılabilecek bir arşiv oluşturuldu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TOBB, sanayi ve ticaret odaları ve onların meslek komiteleri ile çalışmalar yaptık. Çeşitli STK toplantıları, paneller düzenleyerek Sanayide Dijital Değişimin nasıl olabileceği konusunda uygulamaya dönük bilgiler paylaştık.
Yol gösterecek bir platform
Bakanlık tarafından desteklenen bir web platformu oluşturulmaya başlandı. Bu platformun oluşum çalışmalarına katkı sağladık. Bu web platformunda konulara göre uygulamalar, uygulamaların yatırım ve getirileri gibi bilgilerin olması hedefleniyor ve bu bilgilerin aktarılması çalışmaları yapılıyor. Bu platform, KOBİ’lerin ‘Gerçekten işime yarıyorsa bakarım, uygularım’ alışkanlığına uygun olarak bir yol gösterme hizmetini üslenmiş olacaktır.
Yeni döneme hızla adapte olduk
Geçtiğimiz yılın sektörümüz açısından en alışılmadık durumlarından biri de fuarlar, zirveler, paneller ve seminerlerin yüz yüze yapılamaması oldu. Bu organizasyonlar önemli ölçüde hem firmalarımızın bir araya geldiği, hem de müşterilerle bir araya gelindiği toplu aktivitelerdi. İşletmeler yatırımları konusunda fikir oluşturup, yeni projeler geliştirip, yatırımları konusunda daha kolay karar verebiliyorlardı. Sektörümüz yeni duruma hızla adapte olup, bu etkinlikleri sanal olarak yapmaya başladı.
KOBİ’lerimizin rekabet gücünü artırmak için çalışacağız
2022 yılında da benzeri çalışmaları yapmayı hedefliyoruz. KOBİ’lerimizin dünyada rekabet edebilecekleri gerekli teknolojik yapıya optimum koşullarda ulaşabilmeleri için ENOSAD ve de üyeleri, çalışmalarına ara vermeden devam edeceklerdir.
“ENOSAD olarak bizim hedefimiz: Üyelerimizdeki farkındalığı artırmak ve bilgilendirmeyi yapmak. Onların bu dijitalleşme yarışında hızla yol alabilmeleri için yardımcı olmak.”
“Doğru adımlar attığımızda daha güzel bir dünya bizim olacak”
Türkiye otomotiv tedarik sanayisi yarattığı değer ve 60 yılı aşkın tecrübesiyle hiç şüphesiz ki Türkiye ekonomisinin önemli itici güçleri arasında yer alıyor. Özellikle Avrupalı OEM’lerle çalışma tecrübemiz, esnek üretim kabiliyetimiz, iyi eğitimli ve girişimci insan gücümüz, uluslararası kalite sistemlerine ve teknik mevzuatlara uyumumuz, güçlü yabancı ortaklarımız ile tam entegrasyonumuz, Ar-Ge / tasarım çalışmalarımız ve ihracat deneyimlerimiz sanayimizin avantajlı ve güçlü olduğu konulardır.
Biz de Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) olarak, temsil ettiğimiz 477 üyemiz ile yaklaşık 22 milyar Euro ciro, 9 milyar Euro doğrudan ihracat ve 200 binin üzerinde istihdam ile ülke ekonomimize değer katıyoruz. Türk otomotiv sanayi aynı zamanda 15 senedir ihracatta lokomotif sektör olarak gözükmekte ve yaklaşık olarak her 6 doların 1 dolarını otomotiv ihracatı ile sağlamaktayız.
Pandemide tedarik zincirinde ciddi aksamalar oldu
Türkiye ekonomisinin dünyadan almış olduğu pay yüzde 2’ye yaklaşıyor. Otomotiv sanayi olarak dünya otomotiv sanayi ekonomisinden almış olduğumuz pay şu anda yüzde 1,5 ila yüzde 1,7 arasında. Doğru adımlar atıldığında, fırsatlar iyi değerlendirildiğinde bu oranın yüzde 2 hatta yüzde 2,5’a çıkması mümkün.
Pandemi nedeniyle tedarik zincirinde ciddi aksamalar oldu. Bu aksamalar sadece hammadde bulmakta değil, lojistik kanallarında yaşanan sorunlardan dolayı da gerçekleşti. Lojistik dediğimiz taşımadır, süredir, belli bir maliyettir. Bunu azaltmanın yolu yakın coğrafyalardan ticaret gerçekleştirmektir. 2000’li senelerden bugüne kadar küreselleşme treninin arkasına takılmış olan tüm sektörler şu anda en optimum kararın yanı başınızdaki komşunuzdan ticaret yapmak olduğunu anlıyorlar.
Dijital dönüşüm özellikle pandemi ile geri dönüşü olmayacak bir şekilde başladı ve hızlı bir şekilde büyüyor. Bu dönüşüm ile sadece yaptığımız işleri daha iyi yapıyor olmayacak, yeni iş alanları, yeni çözümler ortaya çıkacak. Doğru adımları attığımızda sadece Türkiye için değil, dünya için de 2020 ve 2021’den çok daha güzeli bizlerin olacak.
2020’ye göre tedarik sanayinin ihracat artışı yüzde 29 olarak gerçekleşti
Ülkemiz üretim olarak şu anda dünyada 13’üncü sırada yer alıyor. Bu bizim esasında alıştığımız, belki son 5-6 seneye göre en iyi durum gibi gözüküyor ama hep 13 ila 15 arasında sıkışmış durumdayız. Pazar olarak baktığımızdaysa yerimiz 17’ncilik. Bu da gösteriyor ki, biz ihracatçı bir ülkeyiz. Şu andaki tahminlere göre 2020’ye göre yüzde 3’lük büyüme hedefleniyor. Küresel pazarlar için veya üretim verileri için söylediğimiz durum ülkemiz için de geçerli. Hepimizin bildiği küresel tedarik zincirindeki sorunlardan dolayı bu sayıyı da yakalamakta bazı endişelerimiz var. İhracat tutarımız ise güzel bir veri. Geçen seneye göre tüm otomotiv sektöründeki ihracat artışı yüzde 19 olarak gerçekleşti. 2017 yılını hep bir referans noktası olarak alıyoruz. Türkiye’deki pazarın ve üretimin en yüksek olduğu dönemdi. Ona göre de yüzde 2,5’lik bir büyüme var. Tedarik sanayi özeline baktığımızda bu oranlar daha da sevindirici. 2020’ye göre tedarik sanayinin ihracat artışı yüzde 29 olarak gerçekleşti. Pay olarak baktığımızda 2017’de tedarik sanayinin payı yüzde 30’lardaydı, şu anda yüzde 41 seviyesindeyiz.
Elektrikleşmeyi odağına alacak bir inovasyon merkezi kurma projemiz var
Elektrifikasyon konusunda geçtiğimiz 5-6 ay içerisinde hiç olmamış gibi hızlı bazı yatırımların hayata geçirildiğini gördük. TOGG’un bünyesi dışında batarya üretimi konusunda bir yatırımı var. Başka ana sanayilerimizin de batarya paketi konusunda yatırım hazırlıkları yaptığını duyuyoruz. Üye kuruluşlarımızdan bir firmanın geçtiğimiz ay açılışı vardı. 15 milyon dolar sadece otomotiv elektroniğine yatırım yaptılar.
Türkiye’nin elektrifikasyon dönüşümünde, tedarik sanayicileri olarak kritik öneme sahibiz. Tedarik sanayimizin, bu dönüşümü yakından takip etmesi, vizyonunu yeniden belirlemesi, teknolojiyi yakalayacak yatırımlar yapması şart. Bu dönüşümü ülkemize ve üyelerimize daha nasıl iyi anlatırız diye elektrikleşmeyi odağına alacak bir inovasyon merkezi kurma projemiz var. Bu proje için ülkemizde olan teknoparkları geziyor ve incelemelerde bulunuyoruz.
TAYSAD, “Elektrikli Araçlar Günü” etkinlik serisinin ilkini gerçekleştirdik!
Elektrikli ve hibrit araç teknolojilerinin dünyaya beklenenden daha çabuk yayıldığını görüyoruz. Türkiye’nin elektrifikasyon dönüşümünde, tedarik sanayicileri olarak kritik öneme sahibiz. Tedarik sanayimizin, bu dönüşümü yakından takip etmesi, vizyonunu yeniden belirlemesi, teknolojiyi yakalayacak yatırımlar yapması şart.
Otomotiv sektöründe elektrifikasyon alanında yaşanan dönüşümün tedarik sanayine olan etkilerinin paylaşılması ve bu alanda yerlileştirme çalışmalarının arttırılması amacıyla ilkini 24 Eylül tarihinde gerçekleştirdiğimiz TAYSAD Elektrikli Araçlar Günü etkinlik serisi organize ediyoruz. Bu etkinlikler ile ülkemizde, yollarda göreceğimiz elektrikli araçları ve bu araçlardaki parçaları üyelerimize göstererek aslında farkındalık oluşturmayı ve gerçek bir deneyim yaşatmayı amaçlıyoruz.
Bu konuda sadece kendi sektör temsilcilerimiz ile değil, birçok sektör temsilcisiyle ve paydaşlarımız ile toplantılar ve çalışmalar yaparak teknolojik dönüşümün Türkiye için en hızlı ve başarılı şekilde gerçekleşmesine gayret ediyoruz.
TAYSAD olarak, elektrikli araçlara gereken teknolojilerin geliştirilmesi için Türkiye’de uygun ortamın yaratılması, otomotiv tedarik sanayicilerimizin bu teknolojileri geliştirebilmesi adına gerekli bilgi seviyesi ve altyapıya ulaşmasının sağlanması için çaba sarf ediyoruz.
“Hem özel sektör hem kamu tarafında verimli çalıştık”
2020 yılı gerek pandemi gölgesinde gerekse de özellikle otomotiv sektöründeki projelerin beklentisi ile geçti. 2021 yılında beklediğimiz ve takibinde olduğumuz projelerin birbiri ardına devreye girmesi ile yerli kalıpçılık sektörümüz adına yoğun bir sürece girmiş olduk.
Projelerde yüzde 50-60 oranında yerli kalıpçıların tercih edilmesi de ayrıca bizler için de çok önemli bir detaydır. Şuan için kalıp tedarik zincirine dahil olan tüm sektörlerde, kapasite anlamında yüksek doluluk oranları ile çalışılmaktadır.
“Yatırımı Öncelikli Desteklenmesi Gereken Ürünler” listesindeyiz
2021’in bizim için en önemli ve anlamlı bir diğer olayı ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın himayesinde gerçekleştirilen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi’nde “Yatırımı Öncelikli Desteklenmesi Gereken Ürünler” listesine dahil olmamızdır.
Bu vesileyle kalıpçılık sektörümüzün tanıtılması adına hem devlet ve hem de özel sektör bazında çok verimli bir dönem yaşandı. Bu noktada bizlere yönelik desteklerini esirgemeyen tüm STK’larımıza ayrıca teşekkür ederiz.
Hedef: Yerli ve milli kalıpçılığın sesini duyurmak
Öncelikli olarak UKUB olarak hedefimiz yerli ve milli kalıpçılığın önemini tüm mecralarda duyurarak, üretim zincirinin dinamik bir oyuncusu olan sektörümüzü hak ettiği yere getirmektir. Marka değeri olan, 25-100 USD oranında katma değer katan sektörümüz inanıyoruz ki gereken ilgiye ulaşacaktır.
UKUB olarak son dönemde dile getirmeğe çalıştığımız ve üzerinde daha aktif çalışmalar ile yöneleceğimiz “Nitelikli personel ihtiyacı” konusu ülkemiz, biz ve tüm ülke sektörlerimiz için büyük önem taşımaktadır. Bu yönde birlik olarak ilgili üniversite, lise ve eğitim vakıflarımız ile görüşmelerimiz oldu. Yıl için etkinlik ve eğitim seminerlerine katıldık. En son 2 Kasım’da Gebze Teknik Üniversitesi ile bir etkinliğimiz oldu.
İnsan yatırımının, hele ki mesleki yeterlilik anlamında nitelikli işgücü yatırımının en önemli konu olduğunu lütfen unutmayalım. Maddi güce dayalı yatırımlar bir şekilde gerçekleşir, fakat insan yatırımı uzun yılların vermiş olduğu yoğun bilgi ve emek transferinden sonra gerçekleşmektedir.
2 Nisan 2021 itibari ile göreve geldiğimiz bu dönemde Hamle programına dahil olmamız, ayrıca da TOBB plastik, kauçuk ve kompozit meclisine dahil olmamız kurumsal kimlik anlamında bizler için ayrı bir önem arz etmektedir. Öncelikli strateji planımız arasında ise nitelikli personel ihtiyacına yönelik çalışma ve işbirlikleri bulunmaktadır. Kalıpçılık sektörünü her platformda dile getirmek bizlerin en önemli çalışmalarımız arasında olacaktır.
İçimizi ferahlatan adımlar var
Otomotiv sektörü başta olmak üzere çip, hammadde, enerji, yeşil sermaye, karbon ayaz izi ve emtia fiyatlarındaki artışlar gibi yeni kavramlar hayatımıza yön vermeğe başladı. Olumsuz etkilerin 2022 için de devam edeceği noktasında görüş birliği de bulunmaktadır. Tabii ki sağlığımız her şeyden önce gelmekte.
Yeril otomobilimiz, savunma sanayindeki gurur verici adımlar ise gönlümüzü ferahlatan güzel beklentilerimiz. 2022’ye merhaba diyeceğimiz bu son aylarda, tüm dostlarımıza, büyüklerimize, küçüklerimize önce sağlık, sonrasında başarı ve huzur dilerim. Umarım her şey gönlünüzce olur. 2022 de görüşmek üzere.